Kastamonuda kimler yaşamış ?

Kastamonu’da Kimler Yaşamış? Yüzyılların İzini Süren Bir İnsan Hikâyesi

Bir şehir düşünün… Ormanlarının kokusu daha tren istasyonunda sizi karşılar, dar sokaklarında yürürken her köşe başı başka bir hikâye anlatır. İşte Kastamonu tam olarak böyle bir yer. Sadece haritada bir nokta değil; binlerce yıldır insanlığın ayak izlerini taşıyan, kültürlerin kesişim noktasında sessizce duran bir tarih sahnesi. Bugün, “Kastamonu’da kimler yaşamış?” sorusunun peşine düşüyor ve bu toprakların insan hikâyesini sayılarla, belgelerle, anlatılarla birlikte keşfe çıkıyoruz.

Binlerce Yıllık Serüven: İlk Yerleşimlerden Antik Çağ’a

Kastamonu’nun tarihi, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olmasıyla başlar. Arkeolojik bulgular, İÖ 3000’lere kadar uzanan yerleşim izlerini ortaya çıkarmıştır. Bu dönemlerde bölgede yaşamış ilk topluluklar, tarım ve hayvancılıkla uğraşan küçük köy topluluklarıydı. Ilgaz Dağları eteklerinde ve Gökırmak vadisinde bulunan höyükler, Kalkolitik Çağ insanının burada yerleşik hayat kurduğunu gösteriyor.

Hititlerden Friglere: İlk Devletlerin İzleri

Kastamonu’nun yazılı tarih sahnesine çıkışı Hititlerle başlar. İÖ 1700’lerde bölge, Hitit İmparatorluğu’nun kuzey sınırında stratejik bir konuma sahipti. Hititler’den sonra bölge, Friglerin kültürel etkisine sahne oldu. Frig yerleşimlerinden kalan seramik parçaları ve kaya mezarları bugün bile geçmişin tanıkları olarak karşımıza çıkar.

Helenistik Dönem ve Roma İmparatorluğu: Bir İmparatorluğun Kuzey Kapısı

İÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’in seferleriyle başlayan Helenistik dönem, Kastamonu’ya yeni bir kimlik kazandırdı. Bu dönemde bölgede Pontos Krallığı hüküm sürdü ve Amnias (bugünkü Gökırmak) vadisi boyunca ticaret yolları kuruldu. Roma İmparatorluğu döneminde Kastamonu, Paphlagonia eyaletinin önemli merkezlerinden biri hâline geldi. Roma köprüleri, hamam kalıntıları ve yolları bugün hâlâ ziyaret edilebilen arkeolojik miraslar arasında.

Bizans’ın Kalesi: Stratejik Bir Ortaçağ Şehri

Roma’nın bölünmesinin ardından Kastamonu, Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde kaldı. Bizans döneminde şehir, Karadeniz’in iç kesimlerini savunmak için önemli bir askeri üs hâline geldi. Kastamonu Kalesi bu dönemde inşa edildi ve şehir, hem ticari hem de dini anlamda canlı bir merkez oldu. Bizans dönemine ait kilise temelleri ve mozaikler, bugünün müzelerinde hâlâ görülebilir.

Selçuklular ve Beylikler Dönemi: Türklerin Gelişi

1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya gelen Türkler, 11. yüzyılın sonlarına doğru Kastamonu’ya da yerleşti. Şehir, Danişmendliler ve ardından Çobanoğulları gibi Türkmen beyliklerinin eline geçti. Bu dönem, bölgenin mimari ve kültürel dokusunun Türk-İslam unsurlarıyla şekillendiği dönemdi. Ulu Camii, Atabey Gazi Camii gibi yapılar, bu çağın izlerini bugüne taşıyor.

Candaroğulları Beyliği: Bir Anadolu Hanedanlığı

14. yüzyılda Kastamonu, Candaroğulları Beyliğinin başkenti oldu. Candaroğulları sadece siyasi bir güç değil, aynı zamanda kültürel bir merkez kurdu. Medreseler, kütüphaneler, hanlar ve köprülerle şehir adeta bir “ilim ve ticaret üssü” hâline geldi. Bu dönemde Kastamonu, Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biri olarak parladı.

Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi: Modern Kastamonu’nun Doğuşu

1461’de Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz seferiyle Kastamonu, Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı döneminde şehir, sancak merkezi olarak yönetildi ve eğitim, ticaret ve zanaat alanlarında öne çıktı. Nüfus kayıtları, 19. yüzyılda Kastamonu’da Müslüman Türklerin yanı sıra Rum, Ermeni ve Yahudi cemaatlerin de yaşadığını gösteriyor. Bu çok kültürlü yapı, çarşı mimarisine, mutfağa ve hatta günlük dile bile yansıdı.

20. yüzyıla gelindiğinde ise Kastamonu, Kurtuluş Savaşı sırasında cephe gerisinin en kritik lojistik merkezlerinden biri hâline geldi. Şerife Bacı gibi halk kahramanlarının hikâyeleri, bu topraklarda yaşayan insanların direncini ve vatan sevgisini yansıtır. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte şehir, modern eğitim kurumları ve sanayi tesisleriyle gelişimini sürdürdü.

Bugün: Zengin Bir Mozaik Üzerinde Yaşamak

Günümüzde Kastamonu’da yaşayanlar, aslında binlerce yılın birikiminin mirasçıları. Türkmen kökenli ailelerden Balkan göçmenlerine, Karadenizli balıkçılardan Anadolu’nun dört bir yanından gelmiş memur ailelerine kadar geniş bir insan yelpazesi burada buluşuyor. Her biri, bu kentin tarihine küçük ama anlamlı bir tuğla ekliyor.

Son Söz: Senin Kastamonu Hikâyen Ne?

Kastamonu’nun tarihi, sadece devletlerin ve hanedanların değil; tarlasında çalışan çiftçilerin, pazarda el emeğini satan kadınların, sırtında cephane taşıyan Şerife Bacıların hikâyesidir. Her sokak, başka bir sesin yankısıdır. Şimdi sözü sana bırakıyorum:

  • Senin ailenin Kastamonu ile bir bağı var mı?
  • Bu şehir sana hangi hikâyeyi hatırlatıyor?
  • Geçmişin izleri bugünkü Kastamonu’da nasıl yaşıyor sence?

Yorumlarda kendi Kastamonu hikâyeni paylaş, birlikte bu kadim şehrin mozağini tamamlayalım.

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir